Işık Hukuk Bürosu, hukuk alanında, birlikten güç doğar anlayışı çerçevesinde hukukçuların bir çatı altında toplanarak çalışmak suretiyle, daha verimli neticeler alabileceklerini bundan 40 yıl evvel düşünerek, bugünkü anlayıştaki hukuk bürosu oluşumlarının temelini hayata geçiren Av. Işık İşgüden tarafından kurulmuştur.
Miras hukuku, kişilerin ölümünden hemen sonra onlardan kalan malların kendi vasiyetleri doğrultusunda veya yakınlarına kalacak şekilde devrinin olmasıdır. Tasarruflarının tümünün ölümünden veya gaiplik noktasından hemen sonra ölüm karinesinin çıkarılması ile ortaya konacaktır. Bu durumda borçlarının veya alacaklarının, mallarının tüm paylaşımı yakınlarına veya miras bıraktıkları kişilere yönelik olacaktır. Özel bir hukuk dalı olarak günümüzde kendini gösteren bir daldır. Mirasın kanunla belirleniyor olması da hukukun üstünlüğünün bir göstergesi olacaktır. Miras hukuku genel bir Avrupa hukukudur. Burada medeni kanunlar ile düzenlenme şansı bulmuştur. Miras bırakandan kalanların tamamının devri işlemlerinin veraset işlemlerinin kimi ülkelerde farklı kararlar ile alınması ise farklı sistemler olarak kendini göstermiştir. Ülkelerde bulunan noterliklerde oluşan ve bu bölgelerde bulunan nüfus kayıt sistemleri ile ortaya konan belgeler olmuştur. Miras ile ilgili olan birçok konum vardır.
Miras Konusu ile İlgili Konular
Miras sadece ölen kişinin ardından mallarının paylaşılması değildir. Gaiplik süreleri de bu konuda önemlidir. Gaiplik süresi söz konusu olan kişilerin ardından mirasçıları ölüm karinesi çıkartarak konu hakkında hakları üzerinden bir ölüm anı noktası belirleyecektir. Bunun ardından ise doğma meselesinin emen ardından söz konusu konu büyük bir önem arz edecektir. Ölüm ise saati dakika cinsinden yazılması ile o sırada ana rahmine düşmüş olduğu ceninin de hak sahibi olduğunu söylemek gerekecektir. Birilkte yapılan ve bir kaza da ölen kişinin açısından se farklı bir mirasçı noktası belirlenecektir. Bu durum ise aynı anda ölen kişilerin birbirlerine mirasçı olması durumu söz konusu olmayacaktır.
Miras Hukukunda Veraset İlamı
Miras devrinin yapılması için ilk ilam olarak belirlenen işlem ise veraset ilamıdır. Bu ilam ile danışman avukatlarınızın yardımıyla Sulh Hukuk mahkemelerine başvuru yapacaksınız. Mahkemece açılan davada ise veraset ilamı görüşülecektir. Yeni kanun gereğinde gerçekleşen tüm veraset usullerinin noterden onay alması gerekir. İkinci yol ise ekonomik ve hızlı bir çözüm olarak karşımıza çıkacaktır. Önceden bu işlemin hem zaman hem de maliyet fazlalığı olarak karşımıza çıkması noter ile çözüme kavuşmuştur. Noter tarafından düzenlenen belge ile yanlışlık olup olmadığı konusu görüşülecektir. Noterde yaşanan herhangi bir sorun veya yanlışlık itirazını yine Sulh Hukuk Mahkemelerine başvuru yaparak düzeltilmesini talep edebilirsiniz.
Miras Hukukunda Diğer Meseleler
Veraset ilamı içni sizlere hem hak sahibi olmak hem de hak organlarını belirlemek açısından tereke üzerinden bir işlem yapma yetkisi söz konusu olacaktır. Bunun için veraset ve intikal vergisi ödeme noktası geçerlilik kazanacaktır. Bu verginin miras kalan kişi tarafından ödenmesi veya kalan mallar üzerinden yüzde 15 oranında ödenmesi gerekir. Hak oranları ise yine kişilerin belirtilmesi üzerine kanunla düzenlenmiştir. Miras hukuku dâhilinde gerçekleşen kanuni mirasçılık ve atanmışlık yetkisi noktasında kendi içnide bölümlere ayırılacaktır. Bunlar hakkında ise gerçek düzenleme yine miras hukuk alanında gerçekleşmiş ve düzenlenmiştir. Velayetname veya ölüme bağlı olan tasarruf işlemleri adı altında ikiye ayrılan bu noktada ise yine ölüme bağlı olan tasarruflar konusunda bu paraya dokunulması noktası yasaklanmıştır.
Miras Hukukunda Kanunu Mirasçıların Payı Meselesi
Medeni kanunla düzenlenmiş olan ve ölen kişinin hemen ardından yapılan miras paylaşımı noktasında torunları ve devamı olan zümre mirasçıları noktası vardır. Bunlar için oluşturulan zümre sisteminde birinci ve ikincilik esası alınacaktır. İlk olarak en yıkın olan ve alt soyu olan kısımlar önemlidir. Çocuklar, torunlar, torunların çocukları, çocukluların torunları ve devamı olarak devam eden noktalardır. Miras bırakının alt soyu her zaman 1. Zümreyi oluşturur. Bu kısım ise üst soylar olarak bilinen miras bırakana da yakınlık derecesi de ortaya konacak olan kanunla düzenlenmiş olan alanlardır. Miras bırakan açısından diğer zümre ise 2. Zümre olarak belirlenir. Bu noktada ise birinci sırayı kendi anne ve babası, yeğenleri, bunların çocuk ve torunları ile devamı alacaktır. 3. Zümre olarak belirlenen bir noktada vardır. Burada ise önemli olan büyükanne ve büyük babaları ile bunların çocuklarından oluşan kısımlar, amca dayı hala teyze ve kuzen kısımları bu noktada etkili olan adımlardır. Son zümre olan 4. Zümre ise büyük ana ve babalar ile büyük ananın ana ve babaları olarak belirlenmiştir. Alt soy olarak nitelenen bu kısımda belirli düzenlemeler vardır. Kesin olarak son zümre olan 4. Zümreye kanunla ilgili olarak miras hakkı tanınmayarak geri çekilmiştir.
Miras Hukukunda Miras Oranları
Ölen kişinin ardından 4 kişiden oluşan bir ailede eşe 1/4 oranında bir düzenleme getirilmiştir. Geri kalan çocuklardan ise orana katılanlar arasında her biri için mutlaka 3/8 pay bırakılması karar kılınmıştır. Aynı şeklide evli olan ve karısından çocuğu olmayan kişinin eğer iki kardeşi varsa burada eş yarı oranda bir pay alır. Geri kalan kısım ise iki kardeş arasında pay edilerek bölüşür. Kişinin eğer eşinden başka tek yakını dayısı olarak belirlenmiş ise bu konuda sistem gereğince eşinin herhangi bir pay alması durumu söz konusu değildir. Burada tam olarak eş birinci zümre olduğu için tüm miras karısına kalacaktır. Pay sahibi olma konusunda kanunda açık olarak 1. Zümre olan karısının 4. Zümre olan dayısı ile eş değer olmadığı görülen ayrımlar arasında olacaktır.